egecita

Farah Siraj Interview

Here is my interview with Farah Siraj via Babylon Magazine. The Jordanian music ambassadress Farah Siraj has a style that covers the US, the Middle East, Europe and even India. She has performed at some of the world's most prestigious platforms, including the United Nations, Nobel Prize Hall, the World Economic Forum. After graduating from London's Trinity College of Music, Farah studied…

Monica Molina

Ülkemize sık sık gelen Monica Molina, 6 Ağustos'ta da Harbiye Açık Hava sahnesindeydi. Çok iyi hatırlıyorum, 8 Ağustos 2008 yılında da yine aynı yerden seyretmiştim kendisini: Açık Havada ve sol ön parterde... Doğum günüme bağlanan gece olduğundan çok özeldi benim için. Bej rengi, kuyruklu, uçuşan bir elbise tercih etmiş Monica bu konseri için... Şarkılarının romantik havasına uçuşan etekleri ve saçları…

I know why the caged bird sings

Açık konuşmak gerekirse vefat edinceye kadar Maya Angelou'dan bihaberdim. Ne zaman ki yaşamını yitirdi ve tüm dijital medyada bir sürü sözüyle yankı buldu; o zaman kendisini inceleme fırsatı buldum. Türkçeye çevrilmemiş ama en ünlü kitabı olan ve kendisinin 17 yaşına kadarki biyografisini konu alan "I know why the caged bird sings" ( Kafeslenmiş kuşun neden şarkı söylediğini biliyorum) kitabını ısmarladım.…

Meeting with Mona

For English click here Müzik dünyamla ilgili kurduğum hayallerden biri daha gerçekleşti. Souad Massi ile röportaja giderkenki hissettiklerimden bile daha güçlü hissettim. Yine Souad ile aynı memleketten Cezayir'den Mona Boutchebak ile tanıştım. 2008 yılı gibiydi sanırım, belki de daha evvel, Mona'nın "Sekna" şarkısını dinlemiştim. Şarkı, Putumayo Women of the World: Acoustic Music albümünde yer alıyordu. Söyleyen sese ve melodiye bitmiştim,…

Güvercin Gerdanlıgı

طوق الحمامة 10.yy'da yazılmış aşkın tüm hallerini anlatan bir kitap. Sonlarına doğru biraz daha dini göndermeler ağır basıyor. Dile kolay, Endülüs'te bir yaşam ve dine uygun aşk yaşamak? "Bana verdiğin acıdan zevk alıyorum ey ümit kapım, hayır, hayır senden asla yüz çeviremem. Şayet bana, "Onun aşkını unutacaksın" deselerdi, cevabım lâm ve elif olurdu." (Lâ=Hayır) s:46 ":sevgiliyle dar bir yerde buluşmadan…

Venedik’te Ölüm

20.yy'ın başlarında kaleme alınmış uzun bir öykü bu. Topu topu 103 sayfa. Öykünün kahramanının farklı eğilimlerini daha ilk sayfalarda anlıyorsunuz. Hemcinslerini büyük bir ilgiyle izliyor bazen gıpta ediyor. Fakat onu tamamen sarsacak olan profil, Venedik'e seyahati sırasında ortaya çıkıyor. Burada da başka bir eğilimini görüyoruz. Çocuklara ilgi... Nam-o diğer pedofili. Kitabı okurken, ahlaki değerler çerçevesinde değerlendirmeden ilerlediğinizde, anlatılan tutku içinize…

ikinci yeni?

İkinci yenileri edebiyatımızın... Oluşumlar, ezberlenen isimler... Bir de TM okuduysanız... Belki de benim gibi Ece Ayhan'ı yıllarca kadın sandınız ve gurur duydunuz. Onca erkeğin arasında? Çokça içinde değilim; tam dışında da değil. Facebook'ta eklendiğim bir grupla başladı farkındalığım tekrardan: İkinci Yeni. Sonra twitter sayfası ve #şiirsokakta fenomeni. Şimdi de görmeye başladım her yerde, #şiirheryerde ... Ben de buldum ikinci bir…

Bosnak Böregi Atölyesi

7 Haziran gününü çift taraftan Boşnak arkadaşımız Canan'ın evinde börek açarak ve yiyerek geçirdik. Ne yalan söyleyeyim bayıla bayıla yediğim bu efsane böreklerin bu kadar yağlı olduklarını bilmiyordum. Meğer katmer gibi kıyır kıyır olmalarının bir sebebi varmış! Böreğin katlarını açarken, yaptığınız hamur toplarını çok fazla büyütmeden yağa yatırıyorsunuz. O yağ emiliyor emiliyor sonra çıkarıp daha da açıyorsunuz ve tepsini kapsayacak…

Yasar! Ne yasar, ne yasamaz!

IKSV tiyatro festivalinin bir başka çarpıcı oyunu ise Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz idi. Onu bu kadar farklı kılan ise "Kürtçe" sergilenmesi oldu benim için. Orda bir Yaşar var uzakta, derdini bilmediğimiz , duymadığımız. Hayatı gitgide daha kötüye giden. Var olmanın dayanılmaz hafifliğini hissedemeyen. Ne miras alabilen ne evlenebilen! 2 kere şehit olan! Saf olup büyük şehrin kötü kalplilerine yenik…

Tiyatro Geçidi: IKSV Tiyatro Festivali, Aldatma

Festival boyunca 5 oyun izledim. Herhalde en farklı olanı buydu: Aldatma.... Oyunun İngilizce sergileneceğinden bile bihaber olan ben son dakika koşturmasıyla Moda Sahnesi'ne girdim. Bahariye tramvay yolu mumlarla kaplıydı... Çünkü Türkiye hala yastaydı... 3 oyuncu. Müthiş bir ses düzeni! ve kendi ekseni etrafında dönen dokuz panel! Ne kıyafet, ne de dekor! Sadece ses düzeni öylesine güzel ki, kulaklıklı mikrofon ile…