
If you’re going to
San Francisco…
Üç hafta sürecek Batı Yakası gezimizin baÅŸlangıç ve bitiÅŸ noktası olan San Francisco. Dizilere, filmlere, ÅŸarkılara konu olan San Francisco…
İndik uçaktan SIM kartı hava alanından almadık, internetim sadece hava alanı sınırlarında olunca Lyft ya da UBER kullanmak istemedim. BART denilen banliyö tren sistemiyle evimize yakın bir durakta indik. Bu arada Türkiye’nin gözünü seveyim dolar almak ne hesaplı. Almanya’da dolar almak çok pahalıya geliyordu, Amerika’da euro çevirmek daha bile pahalı. 100 euro ya 85 dolar veriyorlar. Yanlış duymadınız! Birebir bile deÄŸil! O yüzden her halükarda bankamatikten para çekmek daha karlıya geliyor. Alman bankaları 1,7% çeviri bedeli artı bankamatik de $2,5 gibi bir ücret alıyor. SIM kartını ve paketi sınırsız internet, arama, sms tanıyor diye bir Best Buy ya da Target bulup Simple Mobile’dan aldım.
Mission bölgesinde yer alan Cesar Chavez caddesindeki Viktoryen stili AirBnB evimize geliyoruz daha doğrusu odamıza :) Bu Cesar Chavez önemli bir şahsiyet. Adına cadde olmayan şehir yok! Kendisi çiftçi işçi haklarını savunan özellikle de hispaniklerin hakları adına savaşan bir kişi olarak ünlüymüş.
Bu bölgede ilk dikkatimi çeken maket gibi evler. Hepsi de süslü pastaya benziyor. Düğünlerde kesilen maket pastalar olur ya öyle yapay bir his bırakıyorlar bünyede. Güzel olmasına güzel ama sanki rüzgar esse düşecek gibiler. Bir de etrafta hiç yeşillik yok, evler süslü ama burda da otursam ah ne güzel olurdu demiyor insan!
Mavilerle Vosvos sevdası Tam benlik Büyükada havası estiren Mission
Her ÅŸey ateÅŸ pahası olan San Francisco da ilginç bir ÅŸekilde günlük toplu taşıma biletleri sadece $5. Sonradan fark ettik ki en azından batı yakasında toplu taşıma kullanan kesim epey farklı. Hatta daha çok bitik insanlar ve evsizler kullanıyor. Bitik insanların altını çiziyorum bu çok önemli bir gözlem oldu benim için gezi boyunca. Büyük ÅŸehirlerin her birinde yüzlerce bitik insan gördük. Neden mi bitik? Ayrı bir evrende yaşıyor gibiler. Akıl saÄŸlıkları yerinde deÄŸil belki bazıları uyuÅŸturucu bağımlısı. Hepsinin elinde market arabasına benzeyen bir pazar arabası üzerine doldurmuÅŸlar eÅŸyaları. Mobil evleri olan bu arabayla geziniyorlar. Hayatımda ilk kez evsizlerin çadırda kaldıklarını burda gördüm. Hava kararınca etrafı çadır basıyor ÅŸehrin ortasında, bir müzik festivaline mi geldim acaba diye düşünüyor insan. İlk gecemizde bir Downtown’a iniyoruz. Union Square civarında dolanıp Çin mahallesinin kapısı olan Dragon Gate’ten girerek epeyce ünlü House of Nanking adlı restoranda yemek yiyoruz. Yani öyle abartıldığı gibi aman aman bir zevk almadım. Bu restoranda anlıyoruz ki fiyatlara bahÅŸiÅŸi geçtim “satış vergisi” de dahil deÄŸil. Bu eyalete göre deÄŸiÅŸen bir vergi ve genelde her yerde vergisiz fiyat gösteriliyor.
Çıkışta Transamerica Pyramid’ini görmemek elde deÄŸil. 1972’de yapıldığında ÅŸehirdeki en uzun binaymış. (260m) 2018 yılında Salesforce’un bulunduÄŸu bina bu sıfatını elinden almış.

Ertesi gün Dolores Parkı’nın yakınında bulunan meÅŸhuuuur Tartine Bakery’e kahvaltı yapmaya yola çıkıyoruz. Mission Dolores parkı baya tepeleri olan bir park. Zaten San Francisco Istanbul’la yarışacak bir biçimde yokuÅŸlu ve tepeli. Sabah sabah boxerıyla kafası 1500 koÅŸarak yanımızdan geçen bir adamın varlığıyla iyice ayılıyoruz. Kafeye doÄŸru yürürken çok güzel bir bina görüyorum, bir okul binası:

Tartine Bakery özellikle merak ettiÄŸim bir yerdi. Vedat Milor’dan tutun birçok blogda bahsedilmiÅŸ bir fırın/kafe. 15-20 dk süren bir sıraya girip Bread Pudding, Morning Bun ve Frangipane Tart ısmarlıyoruz. YediÄŸimiz ürünler lezzetli ama fiyatlarına göre bir göz doyuruculukları yok. Zamanında Barcelona’daki “Hofmann Patisserie”den aldığım beni ÅŸaÅŸkına çeviren lezzet notalarını tam yakalayamadım.

San Francisco Modern Museum of Art
Buradan ver elini SFMOMA. Bu müzenin “Andy Warhol” sergisini son gününden yakaladık. Daha önce Köln’deki Ludwig müzesinde de bir takım eserlerini görmüştüm. Bu sergi epey tamamlayıcı oldu. Sergi haricinde müzenin geneli de oldukça büyük ve güzeldi.
Andy Warhol
Before and AfterAndy Warhol
Liz TaylorAndy Warhol
Marilyn MonroeAndy Warhol
SupermanAndy Warhol
The Velvet Underground & NicoAndy Warhol
MaoMatisse
Frau mit HutFrida Kahlo
Frieda and Diego RiveraDan Flavin
Mickalene Thomas
Qusuquzah Une Tres Belle Negresse
Ferry Building & Piers
Bu binanın içinde yemek yiyebileceÄŸiniz bir sürü çeÅŸit bulunuyor. Özellikle istiridyeli menüleri epey meÅŸhur olan Hog Island Oyster burada bulunuyor. Ben muhafazakar bir yiyici ile birlikte gezdiÄŸimden maalesef tatma olasılığı bulamadım. Buradan arka kapıdan çıkınca San Francisco köprülerinden Bay Bridge‘i görebiliyorsunuz.

Yan yana bir sürü iskele olan kıyıların 39. numaralı olanı en turistik olanı diyebilirim. Burada yine hem turistik maÄŸazalar, yemek yerleri var hem de deniz aslanlarını yakından izleyebileceÄŸiniz bir iskele. Aynı zamanda ünlü Alcatraz Hapishanesi’ni de görebiliyorsunuz. İleride bahsedeceÄŸim Golden Gate Köprüsü’nden bu hapishane sanki Galatasay Adası hissi yaratıyor. Deniz aslanları birbiriyle kavga ediyor, egemenliklerini ilan ediyor epey ses çıkarıyorlar.


Burada da tavsiye edilen bir baÅŸka yemek olan “Clam Chowder”ı yemek üzere Fog Harbor Fish House adlı restorana gidiyoruz. EkÅŸi maya ekmekli olan versiyonunu ısmarlıyorum. Epey doyurucu bir öğün oluyor diyebilirim.

Buradan sonra ÅŸehrin ünlü tramvaylarından daha doÄŸrusu cable car diye geçen geleneksel araçlarından birine biniyoruz. Neredeyse bir saate yakın sıra olduÄŸunu söylemeden geçemeyeceÄŸim. Fiyatı tek yön $7, fakat baÅŸka yönlere de binmek isterseniz ya da birden fazla kez kullanacaksanız günlük biletinizi cable car eklenmiÅŸ olarak $12’a alabilirsiniz. Otobüs, metro ve cable car dahil olmuÅŸ olur. Bunun için özellikle belediyenin mobil uygulaması olan MuniMobile’ı indirip ödeme yöntemi girmenizi tavsiye ederim. Genelde kredi kartı girince posta kodu soruyor, ben Almanya’da ikamet ettiÄŸimden PayPal’ım vardı onu baÄŸladım.
Ertesi gün kahvaltıyı başka bir fırında yapıyoruz: Thorough Bread and Pastry. Genelde benzer ürünler satılıyor bu tip yerlerde.

Buradan soluÄŸu “Full House” / “Bizim Ev” dizisinin çekiminde kullanılan “Painted Ladies” de alıyoruz. Bu dizi Mary-Kate ve Ashley Olsen ikizlerinden hatırlayabilirsiniz.

Painted Ladies
Haight-Ashbury
Bu caddelerin kesimi ’60 yılların sonunda hippie hareketinin baÅŸladığı yer olarak biliniyor. Bizim de oldukça hoÅŸumuza giden bir yer oldu. 2. el maÄŸazaları, güzel kafeler, farklı bir mimari. Zamanında Jefferson Airplan ve Janis Joplin gibi isimler de buraya çok yakın bir mesafede yaÅŸamışlar.

16th Avenue Tiled Steps & Hidden Garden Steps
Buradan şehri tepeden görebileceğimiz ünlü çinili merdivenlerinin oraya gidiyoruz. İlk 16th avenue olanına gidiyoruz. Çıkınca bir parka geliyorsunuz ve buradan şehir manzarası oldukça güzel. Dönüşü de diğer merdivenler üzerinden yapıyoruz. Şehrin mimari düzenini kalemle çizilmiş gibi ayrılmasını net bir şekilde görebiliyorsunuz.

Buradan Golden Gate Park’a geçip Japanese Tea Garden olarak geçen bahçeye giriyoruz. Buranın giriÅŸ ücreti $8, deÄŸer mi tartışılır. Ben daha önce çok böyle bahçe gezdiÄŸim için hatta memleketin kendisine çokça gittiÄŸim için çok farklı gelmedi.


Baker Beach
&
Marshall Beach
Bu kumsallar Golden Gate köprüsünü yakından görebileceÄŸiniz yerler. Baker Beach biraz daha uzaktan bi görüntü veriyor, yüzen kimse yok. Surf yapmaya çalışan var :) Buradan yürüyerek Marshall Beach’e geliyoruz ama derinlerine inmeden birkaç poz alıp devam ediyoruz çünkü hedef köprüyü geçmek!




Günü bir Meksika yemeÄŸi ile kapatalım diyoruz. Ünlü Taquerialardan biri olan “El Faralito”ya gidiyoruz. Bir etli burrito bir de etli taco sipariÅŸ ediyorum. Tacoyu yumuÅŸak ya da kıtır olarak seçebiliyorsunuz. Burrito güzel, taco ise M-U-H-T-E-Åž-E-M çıkıyor. Bir an ikisini de etli söylediÄŸime piÅŸman olmuÅŸtum ama çok farklı tatlar ortaya çıktığını tacoyu yiyince anladım.

San Francisco kapanışını yine baÅŸka bir fırınla yapıyorum. Bu arada tüm bu fırınlar oldukça endüstriyel, çok bakımlı gözükmeyen bir yapıda oluyorlar. Bu sonuncu gittiÄŸimiz “Arizmendi Bakery” yine biraz daha dekorasyonluydu. BeÅŸiktaÅŸ’daki 7-8 HasanpaÅŸa fırınının ortamının daha büyüğünü düşünün. 7-8 HasanpaÅŸa candır o ayrı!
Batı Yakasındaki diğer yerlerle ilgili yazılarım için:
Yosemite National Park, Death Valley Las Vegas, Antelope Canyon, Grand Canyon, Joshua Tree & Route 66, San Diego, Los Angeles, San Luis Obispo
Pingback: Yosemite | egecita
Pingback: Las Vegas | egecita
Pingback: Death Valley | egecita
Pingback: Grand Canyon | egecita
Pingback: Route 66 & Joshua Tree Park | egecita
Pingback: Antelope Kanyonu & Page | egecita
Pingback: Highway 1 & San Luis Obispo & Silicon Valley | egecita