Almanya’ya Göç Rehberi

Almanya’ya Göç Rehberi

Efendim sizlere amme hizmeti yapmak için Almanya’ya yerleştiyseniz neleri bilmelisiniz üzerine bir yazı yazmak istedim. Bu tabii sürekli güncellenebilecek bir yazı, sizlerden geri bildirim gelirse de ekleriz :)

Bankayla başlarsak…

Sevgili Tuğçe bu konuyla ilgili detaylı bir araştırma yapıp n26 bankasını önermiş. Ben de hemen hesap açmak için buraya yöneldim. Hesap açmak için cep telefonundan video üzerinden kimliğinizi gösterip onaylatmanız yeterli. Şubesi olmayan banka konseptiyle enpara.com’a benziyor. Ayrıca Almanya, sınırları içinde açılan her hesap için €100K’ya kadar bir güvence sağlıyor, yani endişeniz olmasın.

n26 Artısı

  • Her ATM’den komisyonsuz para çekebilmek.
  • Yabancı para birimleri geçen ülkelerde sadece kur farkı alıyor, diğer Alman bankaları gibi (bkz: Sparkasse) yurt dışında alışveriş üzerinden ekstra bir ücret daha almıyor.

n26 Eksisi

  • Ortak hesap açamıyorsunuz.
  • Nakit para çekimi ayda 5 kez ile sınırlı.
  • Para yatırma gibi bir durum söz konusu olmuyor. Anca €100 gibi bir limiti var.

Ortak hesap?

Eğer ortak hesap kullanmak istiyorsanız ING DiBa‘yı önerebilirim. Sürekli kampanya yapan bir banka. Almanya içinde şubesi yok bir nevi dijital bankacılık gibi bu da. Kampanyaları da üç ay maaşınızı bu hesaba yatırırsanız €75-100 arası bir ödül alıyorsunuz.

Türkiye’ye para?

Türkiye’ye para gönderecekseniz, İş Bankası’nın Almanya şubesinin web sitesinden hesap açabilirsiniz. Benim gibi şubeye giderseniz hata yaparsınız. Şubeden açılan hesap ayrı ve ücretli. İnternet üzerinden başvuru başlatıp formları doldurup posta ile göndermek gerekiyor. Kimlik tespitinizi postanede ya da Postident uygulaması ile yapabiliyorsunuz. Türkiye’deki bir İş Bankası hesabına €1000’ya kadar gönderimlerden €4 euro kesiliyor. Tam listeyi Koşullar / Konditionen altında bulabilirsiniz.

Ayrıca TEB’in Deutsche Bank ile ortaklığı var. Türkiye’de TEB’de Euro hesabınızdaki Euroyu komisyonsuz Deutsche Bank’tan çekebiliyorsunuz.

Sağlık sigortası işleri

Almanya’da yıllık bürüt maaşınıza göre zorunlu devlet sigortası devreye giriyor. Yıllık maaşınız €60.750 Euro brüt ya da aylık €5.062,50 bürütse devlet ya da özel sigorta arasında seçim yapabilirsiniz.
Burdaki sıkıntı devlet sigortası eğer yaşınız 40 küsür altında ise özel sigortaya göre daha PAHALIya geliyor ve aldığınız hizmet daha kötü oluyor. Avantajı ise yaşlandığınızda ödediğiniz meblağ düşerken özel sigortalıların ödediği ücretin artması. Devlet sigortasına girdikten sonra çıkarsanız tekrardan girmeniz zorlu. Devlet sigortası yaptırdığınızda tam olarak eşiğini bilmesem de belli bir brütten sonra maaşınızdan kesilen ücret tavanı €360’a yakın (net maaşınızdan kesiliyor) bir bu kadarını da işvereniniz sizin için ödüyor.

Sağlık sigortanızı Türkiye’de de kullanabilirsiniz.

Bunun için kaydolduğunuz kurumu arayın Türkiye’de kullanmak üzere
T/A 11 isimli belgeyi isteyin. Posta ile ulaştırıyorlar. Bu belgeyi Türkiye’de en yakın SGK’ya götürerek Yupass numarası alıyorsunuz. Bu numarayla devlet hastanelerinden ücretsiz, anlaşmalı kuruluşlardan da fark ücretlerini vererek faydalanabiliyorsunuz. Bu arada bu belge 6 ay geçerli oluyor. Sürekli yenilemeniz gerekiyor.

Peki neden devlet sigortası daha pahalı olmasına rağmen bence daha kötü? Şöyle ki doktorlar devletten ziyade özel sigortalı hastayı tercih ediyorlar bu yüzden de size randevu vermeme durumları olabiliyor. Mesela bazı doktorlar devlet sigortalılar için şu saatler arası müsaitliğim var diye belirtiyor. Rastgele gidip sıraya giriyorsunuz sıra bekliyorsunuz vs. Şu zaman dek sigortayı seyahat aşıları için kullandım.

Bir de üye olduğunuz kuruma göre farklı avantajlar olabiliyor. Mesela yılda iki kere, belirli konulardaki kursların ücretini karşılıyorlar. Ben mesela “Pilates” kursuna yazıldım 10 hafta- 10 saat, ücreyi €70 civarındaydı, kurs bittikten sonra minimum %80 katılım gösterdiyseniz katılım belgesi alıyorsunuz ve sigortanıza gönderip ödediğiniz ücretin 90%lık kısmını geri alabiliyorsunuz.

Bizim bir ehliyet meselesi vardı?

Şimdi ehliyet çevirttirme mühim iş. Almanya’da ikamet aldıktan sonra 6 ay kadar geçerli ehliyetiniz. Daha sonrasında kullanmanız yasak. O yüzden gelir gelmez Alman ehliyetine çevirme işlemlerine başlayabilirsiniz. Maalesef biraz tumturaklı. Zorunlu ders alınmasına gerek olmasa da hem teori hem de pratik sınavlara girmek, ilk yardım kursu ve görme yeterliliği belgesi almak ve bir sürücü kursuna kaydolmak zorunlu.
Burda önemli olan sürücü kursu ile iyi pazarlık etmeniz. Verdiğiniz kayıt ücreti biraz hava parası. Biraz pazarlık ederseniz teori sınavına çalışmak için kullanacağınız mobil uygulamayı ücretsiz alabilirsiniz. Yoksa onu da €50-€60 gibi bir fiyata satıyorlar. Sınavlara girmek için ilk aşama olarak Kimlik, ikamet, biometrik fotoğraf, Türkiye ehliyetiniz, sürücü kursu kayıt belgeniz, ilk yardım kursu belgeniz ve görme yeterliliği belgenizle ehliyet işlerinin yapıldığı belediye birimine başvuruyorsunuz. Bu arada ben özellikle ehliyetle ilgilenen birime sordum, ehliyet tercüme işi bağlı olduğunuz belediyeye göre değişiyor. Benim başvuru yaptığım şehir tercüme istmedi. Sormadan çeviri yaptırıp boşu boşuna para vermeyin. Tercümesiz başvurdum kabul edildi, zaten yanında İngilizcesi yazıyor ehliyetlerde. Belediye de ekstra ödemeniz gereken bir ücret çıkıyor. Bu işlemler tamamlandıktan sonra TÜV’den mektup geliyor sınavlar için ücret yatırmanız için. TÜV’e ayrı sürücü kursuna ayrı bir ücret veriyorsunuz. Güzel haber teori sınavına Türkçe girebilirsiniz ama Türkçe sorunların hepsi internette yok mutlaka mobil uygulamadan çalışmanız gerekiyor.
Günün sonunda Almanya’da ehliyet almak çok iyi bir şoför de olsanız pahalıya geliyor. Yani aktif araç kullanıyorsanız bile ehliyet uğruna €1000’e yakın bir harcama yapmanız gerekiyor. Bu arada Alman ehliyeti alınca TR ehliyetinize el koyuyorlar.
Benim gibi aktif bir kullanıcı değilseniz Almanya’ya göçmeden Türkiye’den özel ders almanızı tavsiye ederim ya da arada Türkiye’ye geleceğinizde özel sürüş dersleri ayarlamayı. Burada 2 derse ödeyeceğiniz ücretle Türkiye’de 10 ders alabilirsiniz. Çok iyi kullanıyor olsanız da Almanya’daki sınavda dikkat edilmesi gereken püf noktalar var bunları anca Almanya’daki sürücü kursundan ders alarak öğreniyorsunuz. Yoksa €250 verip sınava girip kalabilirsiniz, acı bir kayıp…

Payback Kartı

Aslında bildiğiniz “customer loyalty” kartı. Birçok markanın ortak kullandığı bir kart bu. Bazıları Rewe, dm, alnatura, thalia. de vb. Mesela Rewe’den süpermarket alışverişi yaptığınızda bu kartı da okuttuğunuz da puan kazanıyorsunuz. Türkiye’deki market kartlarından farkı birçok farklı markette geçiyor olması. Bu kartın mobil halini taşımanız yetiyor. Kodu kasadan okutturabiliyorsunuz. Bazen güzel kampanyalar oluyor ödediğinizin 5-10 katı puan alabiliyorsunuz. Bu puanlarla da hediye katalogundan ürün seçebiliyorsunuz sonrasında. Güzel yani.

Miles & Smiles Kartı

Yurt dışında yaşamaya başladığınıza göre uçak seyahatleri biraz mecbur olacak. THY ile uçuş tercih ediyorsanız Miles & Smiles kartı almanızı tavsiye ederim. Daha sonra Garanti’deki euro hesabı açıp bir Türkiye’ye gittiğinzde para yatırmanızı. Almanya’daki alışverişlerinizi Miles & Smiles kredi kartıyla yapın. Euro harcaması yaptığınızdan x5 kat fazla mil geliyor. Aynı kartın Star Alliance üyesi Lufthansa için geçerli olanını aldığınızda “Miles and More”, 2 euro için sadece 1 mil alabiliyorsunuz. Miles & Smiles kartınızın ekstresini dolar ve euro olarak isterseniz kur farkı yemekten de kurtulursunuz. Euro harcar euro ödersiniz. Burda püf nokta garanti euro hesabınızdan ekstre kesildikçe aktarma yapmanız.

FlixBus & FlixTrain

Tüm Avrupa’da ucuz otobüs tarifeleri sunan FlixBus’u duymuş olabilirsiniz.

Ama beni asıl etkileyen FlixTrain oldu. Şu anda 4 ana hattı olan trenin seferleri şöyle:
Berlin – Stuttgart, Berlin-Köln, Köln-Hamburg, Hamburg – Lörrach

Tren birçok açıdan otobüsten daha hızlı gidiyor. Fiyatı inanılmaz ucuz olabiliyor. Stuttgart – Frankfurt arasına €5 ödediğimiz oldu! Bu trenler Deutsche Bahn’ın eski vagonlarını kullanıyor. Herhangi bir oturma düzeni yok, yer bulursanız kompartmanlara da oturabiliyorsunuz. Ufak kafeleri var, internetleri var, prizleri var. Biletinizi mobil uygulama üzerinden gösterebiliyorsunuz, epey pratik.

Almanya’da Amerika Vizesi Almak

Almanya’da Amerika vizesi alabileceğiniz birçok şehir mevcut. Turistik vize alabileceğiniz şehirler ise Berlin, Frankfurt ve Münih. Süreci başlatmak için şu siteden adımları takip ediyorsunuz ve D-160 denilen belgeyi dolduruyorsunuz. D-160 formunu doldura tıkladığınızda ise açılan siteden devam edebilirsiniz. Başvurunuzu ara ara kaydederseniz sonradan dönme şansınız olur. Formu doldururken bir resim yüklemeniz gerekiyor. Amerika’nın standartlarına uygun olmasına dikkat edin. Resminizi yardımcı araçla Amerikanın istediği boyutlarda küçültebiliyorsunuz. Burdaki sorun site berbat çalışıyor, benim 4 gün boyunca fotoğraf yüklememe izin vermedi. Fotoğrafı kabul etmiyor sanarak gittim yeni resim çektirdim. Bu arada 4 Amerikan vizesi vesikalığına €25 bayıldım hiç gerek yokmuş sonra anlatacağım. Yeni resmi taratıp yükleyince de kabul etmeyince sitede sorun olduğunu anladım. Call-centerı aradım evet biliyoruz biraz bekleyin dediler. Panik yapmayın yani. Gerçekten de birkaç gün sonra yüklendi fotoğraf. Formu doldurduktan sonra ücreti online olarak yatırıyorsunuz evinize postalanmasını istiyorsanız €18 bir servis ücreti var. Ya da belirtilen adreslerden kendiniz alabiliyorsunuz. Ben her aşamada call-centerı aramak zorunda kaldım çünkü siteleri gerçekten çok kötü. Ödemeyi kredi kartıyla almadı, EFT yaptım. Randevu alayım dedim time out oldu bir daha randevu göstermedi. Yani problem sizde değil sitelerinde.
Randevu günü Türkiye’de olsam götürmem gerekenleri hazırlayarak gittim. Randevu saati yalan, konsolosluğa ulaşınca tekrar sıra numarası alıyorsunuz ve epeeey bir kuyruk vardı. Sıranıza göre içeri giriyorsunuz. İlk aşamada fotonuz kontrol ediliyor uymazsa kabin var €6 ya çekebilirsiniz. Sonra ilk aşamada ne için gitmek istediğiniz soruluyor o parmak izi alınan ayrı bir sıraya gönderiyor, oradan yine ayrı bir sıraya giriyorsunuz. Benden hiçbir belge istemedi ama Almanya’da mı doğduğumu ne zaman geldiğimi, ne iş yaptığımı, işimde yaptığım şeyleri sordu. Daha önce Amerika’ya gitmiştim onu sordu. Eski vizemi göstermek istedim gerek yok dedi. Biraz huzursuzluk yaratmadı dersem yalan olur, sonrasında 5 dk ortadan kayboldu bir şey demeden, geldiğinde vizen onaylandı bir hafta sonra pasaport eline ulaşır dedi. Bu arada ilk iki kişiyle İngilizce konuşmuştum sonuncu kişi nedense Almanca konuştu. Cuma yaptığım görüşme sonunda Salı konsolosluktan pasaportum çıkmıştı Çarşamba da elime ulaştı.

Written by EGe