Bookdepository‘nin beni okunacak klasikler listesine yönlendirmesiyle bir de bakmışım “The Great Gatsby”i satın almışım. Kitap o kadar ünlü o kadar ünlü ki, insan ne bekleyeceğini bilemiyor. Ekşi’de biraz okuduğumda zamanının Fight Club’ı denmiş o kadar!
Mutsuz Sonlara Selam
Konusu bakımından bizlerin epeyce aşina olduğu bir temaya sahip. Çulsuz asker zengin kıza aşık oluyor sonra savaşa gitmesi gerekiyor. Savaştan bittikten sonra hemen dönmeyen asker, biraz para kazanayım da bu kızla aşık atabilecek seviyeye geleyim gayesindeyken, kız başkasıyla evleniveriyor. Tüm hayallerini kıza layık olabilme üzerine inşa eden bu kişinin bu uğurda yaptıklarını ve aldığı karşılığı göz önüne seriyor kitap. Sonu da Yeşilçam filmi gibi, eminim ki bunun Yeşilçam versiyonu vardır…Yeşilçamını bilmem ama kitap, birçok kez filme çekilmiş. Ben DiCaprio’nun rol aldığı son versiyonu izledim lakin kitapta Daisy’nin koyu saçlı olduğu geçiyor, filmde sarışın yapmışlar. Beni en çok üzen kısmı ise kahramanımız haybeye gitti; kabrine bir insan evladı gelmedi “anlatıcı”dan başka. Onca partiler, eğlenceler, kakarakikiriler, kara gün dostları nirde?
Aşağıda 1926, 1974 ve 2013 versiyonlarından bir kuple:
“Rich girls don’t marry with poor boys.”
“They were careless people, Tom and Daisy- they smashed up things and creatures and then retreated back into their money or their vast carelessness or whatever it was that kept them together, and let other people clean up the mess they had made.” s:142