Epeydir İş Sanat’a teşrif etmemiştim ki Miguel Poveda konseri vesile oldu. Hem de konser, Paco de Lucia’nın vefatının yıl dönümüne denk geldi. Poveda’yı Carlos Saura’nın Fados belgeselinde Mariza’ya eşlik etmesiyle tanımıştım. Meu fado meu’ya İspanyolca versiyon yapmışlardı:
Oldukça geleneksel ve maço diyebileceğimiz bir havası olan flamenko dünyasında Miguel Poveda bir eşcinsel olarak yer alıyor. Böyle bir tabuyu kırabilmek hiç kolay olmasa gerek… Ayrıca kendisinin Ricky Martin gibi taşıyıcı bir anneden Angel isminde bir oğlu var!
Siyahlar içinde sahne almayı tercih eden Poveda, parlak renk siyah ceketi ve ışıltılı siyah ayakkabılarıyla simsiyahlığının biraz dışına çıkmak istemiş. Çok mimikli ve hareketli bir tarzı var. Özellikle şarkı söylerken ağzını şekilden şekle sokması istemeden sizde bir taklit isteği uyandırıyor. Ben ara ara devenin geviş getirirken ağzının aldığı şekle benzeyen mimikler gördüm :)
Politik olarak duyarlı bir şarkıcı olduğunu söyleyebilirim. Genelde Ortadoğulu sanatçıların sık sık konserlerinde dile getirdiği savaş/barış problemlerinden Poveda da bahsetti. Özellikle de “denizlerde hayatını yitiren” kişilerden dem vurması mülteci sorunu konusunda da hassas olduğunu anlamamızı sağladı.
İlk defa Türkiye’ye gelen sanatçıya, kendisi gibi ilk kez gelen gitarist Jesus Geurrero Fontao, daha önce birçok kez Türkiye’de bulunmuş ve büyük isimlerle çalışmış piyanist Joan Albert Amargós ve davulcu Antonio Coronel Llamas eşlik etti.
Poveda bizlere bir sürpriz yaptı ve bir ara tek başına gelerek Yahya Kemal Beyatlı‘nın Endülüs’te Raks’ını doğaçlama olarak yorumladı. Şiirin İspanyolca versiyonunu videoyu açarsanız bulabilirsiniz:
Kendisi dans etmeyi de ihmal etmedi hatta iyi popo salladı diyebiliriz. Aşağıdaki video sakin başlıyor fakat daha sonra hareketleniyor ve Poveda seyirciyi coşturuyor :)