Yaşlı’ ya göre bebeğin bu âleme kolayca gelebilmesi için annesinin korkularından sıyrılması şarttı. Aksi takdirde bebek, rahme sımsıkı tutunur, dışarı çıkmamak için olanca kuvvetiyle direnirdi.Hatta dışarıdan ölesiye korkan ve karanlığın aydınlıktan daha güvenli olabileceğini bilen bebeklerden bazıları teslim olmaktansa,göbek bağlarını boyunlarına dolyarak oracıkta can vermeyi yeğlerdi. Bu sebepten ötürü, doğum yapan kadın,kanını, mayasını ve canından bir parçayı vermeliydi bebeğime; korkularını değil. (42)
Satrançta ya da aşkta da olur böyle anlar; etrafı saran sis aralanır ve bir saniye önce düşünemeyeceği hükümlere varır insan.
Julio Cortazar (204)
Neyi anlamıyorsun?
Tanrı’yı. Yani neden çoğul konuştuğunu. Demek istediğim… niçin Torah yaratılışı anlatırken çoğul konuşuyor, işte bunu anlamıyorum. (243)
…feda ettiğim saçlarıma rağmen ne kadar kadınmışım.
Colette (268)
Kimdim ben?