Filin Yolculuğu, a viagem do elefante orijinal adıyla. Başlığım da bunu anlatıyor: Avusturya sınırına kadar Salomão olan Filimiz, Arşidük’ün isteğiyle bir anda Solimão oluveriyor. Türkçe iki isim de Süleyman’a çıkıyor ama püf noktasını çevirmen çok iyi vermiş. Eski adı Süleyman olan file, arşidük “Muhteşem Süleyman” adını takıyor… Böylece romanın hangi dönemde geçtiğini de anlamış oluyoruz. ( Kanuni’nin hükümranlığına denk geldiği kesin, kontrol ettim öyleymiş. Fil 1551-1552 yıllarında seyahat ediyor, Kanuni dönemi 1520-1566)
Roman, Saramago’nun ölüm döşeğinde yazdığı son eseri. Son göz bebeği belki de. Körlük’ten sonra okuduğum ikinci romanı oldu. Açıkçası “never judge a book by its cover” derler ama filli kapağı görünce, dayanamadım!
Üslubuna gelince; okuması epey güçtü. Yanlış anlamayın dilinin ağırlığından değil; Saramago’nun noktalama işaretlerine duyduğu isyanın çeviriye yansıtılmasından. Ekşisözlük okur gibi kitap okuyorsunuz; büyük harf küçük harf ayrımı da olmadan. Kendi iklimine ait olmayan yerlerde oradan oraya oyuncak olmuş bir filin hikayesi bu. Fil güç sembolü; fil Ganeşa‘in başı; fil ve olanca ihtişamı…Fil Portekiz’de başkası, Avusturya’da başkası. Tıpkı terbiyecisi Subhro gibi; bir anda Fritz oluvermek zorunda kalan.Vaftiz edilmiş bir Hindu? Çok da fazla “spoiler” vermek istemiyorum okumak isteyenlere :)