Souad Massi was here for a concert on 17th of November! And I have not just attended the concert but also had an interview with her before the gig. It was awesome! I would like to thank Nadin to make this possible for me. She was the one who arranged a meeting with Souad in Istanbul and was so kind to invite me as well. The interview was in Arabic so my participation was limited. However even sitting at the same table with her for an hour was precious for me. So in these last four days I spent with Nadin I improved my almost non existent Arabic :), some French! For content in Turkish read below!
Bir rüya gerçekleşti! Souad Massi burdaydı İstanbul’da ve ben onla tanıştım. Hayır, sadece konser sonrası fotoğraf çektirme ve imza alma değil, bildiğiniz bir saat aynı masada oturduk :) .Burdan Nadin‘e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Souad’la röportaj ayarlayıp beni de davet etme inceliği gösterdiğinden! Röportaj Arapça olduğundan, nelerden bahsettiğimizi daha sonra yayımlayacağım.
Hayatta en çok gitmek istediğim konserlerden birine gittim. Çok mutluyum! Özetlemek gerekirse, taktım Nadin’i koluma, Souad’ın kaldığı otele gittik. O sırada başkalarıyla röportaj yapıyordu, arkadan saçlarını görünce bile heyecanlandım. Sonra yanımıza geldi bizi selamladı. Sarıldı,öptü o kadar içtendi ki! Sonra diğer röportajı tamamlayıp yanımıza geldi. Gazze’deki son durumdan dolayı üzüntüsünü, bombalama olaylarını öğrendiğinde sabaha kadar uyuyamadığını söyledi. Ama plak şirketi bu tip konular hakkında konuşmasını istemiyormuş. Bir saate yakın sürdü sohbet, ben tabii sadece ara ara katılabildim. Yine de orda olmak bile keyifliydi.
Daha sonra Nadin’den detayları öğrendim. Mesela Souad patlıcan sevmezmiş çünkü kalabalık ve fakir bir aileden geldiğinden ve patlıcan da ucuz olduğundan annesi her gün patlıcan yemeği yaparmış. Röportaj sonunda da İngilizce “Ne mücevhere ne de abartı maddiyata ihtiyacım var! Kocam ve çocuklarımla yeterince mutluyum. Bunlardan mutlu olmayız” dedi.
Konserde biletim en ön, en ortadan olduğundan nerdeyse karşımda izledim grubun performansını. Çok doğaldılar. Konser sonrası yine kulis yollarına düştük; bizi tekrar görünce şaşırdı güldü. Bu sefer imza aldık. Adımın “Ege Denizi” anlamına geldiğini söyledim. Nadin’in yardımıyla Arapçasını da ama coğrafyam kötü sanırım dedi. İmzaları aldık çıktık, rüyadan çıkmış gibiydik Nadin’le. Ertesi gün resmi sayfasından Nadin’e selam bile yolladı Souad :).
Ben de bu arada epey Arapçamı geliştirdim. Bol bol Fransızca dinledim. Yine daha önce blogda yer verdiğim “bisara7a” şarkısına düet yaptık Nadin’le. Din konuştuk, Lübnan konuştuk. Kültür konuştuk. Folklör konuştuk. Ortaköy, Bebek, Dolmabahçe, İstiklal, Boğaziçi Üniversitesi, Bağdat Caddesi, Mecidiyeköy…