Phuket
Phuket ile başlayacak olursak… Phuket hava limanı, kalınacak yerlerin kuzeyinde kalıyor ve maalesef Phuket’de GRAB pek bir işe yaramıyor. Phuket’de bölgesel sabit fiyat yöntemine gidilmiş ve taksimetreler başkent Bangkok’a kıyasla 3-4 kat daha hızlı artıyor. GRAB yine başkentten farklı olarak ( 20-30 baht) 150 baht servis ücreti alıyor. GRAB bir avantaj sağlamadığından hava alanından taksimetre açan bir taksiye binerek 880 bahta Karon Beach’e geldik. Buna 100 baht havalimanı vergisi de dahil. Taksi firmaları 1000 baht diyordu bu mesafeye, haksız sayılmazlarmış. Hava alanı otel arası Chiang Mai’da 150, Bangkok’da 350 vermiştik.
Phuket’in batısındaki sahilleri epey meşhur. Kalim, Patong, Karon, Kata ve Kata Noi olarak devam ediyor. Yollar epey yokuşlu ve en çok turisti Patong Beach ağırlıyor diyebiliriz. Bu en güzel plaj orası demek değil.
Karon Beach geniş bir sahil. Şemsiye gölgesinde iki şezlongu 200 bahta kiralayabiliyorsunuz. Denizi güzel, kumu güzel. Kata noi ise daha az kalabalık daha dar bir sahil, buranın da suyu ve kumu oldukça güzel. Yalnız sahiller arası mesafe yürünecek gibi değil ve yokuşlu anca taksi/tuk tuk ile ulaşabiliyorsunuz. Patong – Karon arası 400 baht alıyorlar. Karon – Kata noi arası 300 baht verdik. Bunun tek gidiş olduğunu belirteyim.
Bu sahillerin en yoğun müşterisi Ruslar ve Çinliler diyebilirim. Tüm levhalar İngilizce haricinde bu iki dilde de mevcut.
İnsan kendisini Tayland’dan izole bir şekilde Çinliler ve Ruslarla sahil kasabasında turistçilik oynuyor gibi hissediyor.
Bir Antalya hissi geliyor yani.
Baan Rim Pa
Tavsiye üzerine Kalim sahilindeki Baan Rim Pa’da denize nazır bir yemek yiyoruz. Buraya gidiş Karon’dan 500 baht. Yani fiyatlar Avrupa ayarında, İtalya’ya tatile gitmişsiniz gibi. Baan Rim Pa’da önceden rezervasyon yaptırdığımızdan masamız güzel. Gün batımı ile göz dolduran bir restoran. Royal Thai Cuisine diye geçen bir menü sunuyorlar. Görselci biri olduğumdan bunları ısmarlıyorum:
Çıkışta meşhur Bangla Road’u görelim diyoruz. Kalim – Bangla Road arası 300 diyen taksiciyi 200’e ikna ediyoruz. Bangla Road’u daha aşırı beklemiştim aslında, öyle gelmedi. Yollarda ping-pong şov davetleri var, bar üzerinde dans eden kızlar var o kadar. Burdaki taktikleri ise Free free diyerek sonrasında içecek başına 1000 baht istemeleri. Herhangi bir eğlenceye(!) katılmadan köyümüze ay yani sahilimize döndük.
Phuket’te herhangi bir tura katılmayıp direkt Phi Phi’de kalmayı tercih ediyoruz. Tavsiyem siz de öyle yapın. Phuket’te günlerce kalmaya değecek bir durum yok. Bir sonraki tavsiyem ise, kesinlikle tur acentalarından fiyat almanız. Çünkü sizi Phi Phi’ye götürecek feribot ya da sürat motorları Phuket Town’dan kalkıyor. Tur acentaları otelden almalı feribot/sürat motor kombinasyonlu iyi bir fiyat sunuyorlar. Yani yan sahile geçmek 400 baht tutuyor ama Karon’dan 45 dk mesafelik Phuket Town’a geçmek üzerine de Phi Phi feribotu bileti almak da 400 baht tutuyor öyle garip bir dünya. Biz Flo’yu deniz tutuyor diye feribot tercih ettik ama sonra yaptığımız turlarda sürat motorunun çok hayrını gördük. Feribotla 2 saat sürerken sürat motoruyla 50 dk sürüyor.
Phi Phi
Biz buraya tam 4 gece ayırdık. Tam da güzel yetti tadında oldu diyebilirim. 2 gün kendine ait bir koyu olan bir otelde 2 gün de liman da kaldık. Limanda olduğumuz günleri tekne turları için kullanırız diye düşündüm ki mantıklı oldu. Kendine ait koyu bulunan otelimizin (Phi Phi Relax Beach) arkasında bir cangıl bulunuyordu. Biz de 4 saat süren tırmanış/yürüyüşle adayı epey bir gezmiş olduk. Hem tepeden limanının şahane manzarasını gördük hem de yürüyerek Loh Lana plajını keşfettik. Cangılda maymun, iguana ve yüzlerce çeşit kelebeğe rastladık.
Gelelim limandaki otelimize. Limana 100 metre olan Phi Phi Inn‘de kalmayı tercih ettik. Burası liman plajına da çok yakın.
Limanda reklamı yapılan turları şiddetle tavsiye ederim. Eğer özel fotoğraf çektireceğim aman kimseler olmasın derdiniz yoksa özel longtail kiralamanıza gerek yok bence. Sürat motorları gerçekten çok kapsamlı turlar yapıyor hem de gönlünüze göre isterseniz sabah 07:00’de başlayanı da var. Biz sabah 11:00’de başlayıp akşam 19:30’de sonlanan bir sürat motoru turuna katıldık. Gün batımından sonra planktonları bile görme şansımız oldu! Arisa adlı şirketin motorlarından biriyle. Hem tur çok güzeldi hem de ekip çok eğlenceliydi. Kişi başı ulusal park girişleri dahil 1600 baht olan fiyatı 1500’e indirtebildik.
Gittiğimiz her koyda şnorkelle çeşit çeşit balık gördük. Su oldukça berraktı. Daha sonra çıkacağımız Krabi’deki turları da düşündüğümde Phi phi’de yaptığımız tur her anlamda en tatmin edici olan oldu. Durduğumuz her yerde istediğimiz kadar vakit geçirebildik. Sürat motorlarının en büyük avantajı ulaşım hızlı olduğundan size durak yerlerinde daha fazla zaman kalması.
Uğradığımız noktalar:
Phi Phi Don adası üzerinde: Monkey beach ,Shark point , Nui Bay.
Bamboo Adası, Mosquito Adası,
Phi Phi Leh adası üzerinde: Viking cave , Pi-leh Lagoon , Loh Samah, Maya Bay.
Maalesef Mosquito Adası ve Maya Koyu kapalı. İkisinin de fotoğrafını çekmekle yetiniyorsunuz. Shark Point’te gerçekten de küçük köpek balıkları var. Ben göremesem de erkek arkadaşım gördü. Şnorkelle görülebiliyor. Gediklerimin arasından en çok Pileh lagunun sularının renginden ve Bamboo adasının berraklığından etkilendim. Şnorkele gerek kalmadan çıplak gözle kaplan balıklarını görebiliyorsunuz. Genel olarak rengarenk palyaço balıklarından tutun da benekli çizgili bir sürü farklı balık görebiliyorsunuz. Turumuzu gün batımından sonra plankton görmeye giderek kapattık. Teknenin tüm ışıkları kapatıldı, can yeleği giyildi, şnorkeller takıldı. Suyun içinde ellerinizi bacaklarınızı hızlı hızlı hareket ettirdiğinizde noktalar halinde ışıltılar görüyorsunuz bunlar planktonlar.
Ertesi gün liman plajına uğradık. Loh Dalum ismindeki plaj görüntü olarak tatmin edici olsa da şnorkelle görmeye değer bir şey yok ve su bulanık. Plajda özellikle Hintli çiftler dikkatimi çekiyor. Kırmızı bilezikleri ve muhafazakar giyimleriyle yeni gelinler dikkat çekmeyecek gibi değil.
Bir sonraki gün Long Beach’e gidelim diyoruz. Burası limana göre çok daha sakin. Biz 100 bahta longtail ile gittik ama limandan yürünebiliyormuş hem de cangıl vs değil baya patika var. Dönüşü o şekilde yaptık, çok da keyifli oldu.
Limanda Mango Tree isimli bir mekan keşfediyoruz. Kahvaltı ve tatlı için güzel bir opsiyon.
Limana yakın yerlerdeki gece hayatına da dahil oluyoruz. Neon renklerin parladığı sahile açılan diskolar, ateş şovları, ip atlamalar, yarışmalar, kova ile içilen içecekler…
Krabi / Ao-Nang
Phi phi’den feribotla Ao-Nang’a doğru yola çıkıyoruz. Ao-nang epeyce büyük bir sahil. Buraya ayırdığımız üç gece dört gün oluyor. Günleri çeşitli turlara katılarak değerlendiriyoruz. Tur satın alırken acentalardan fiyat alın. Sürat motorlu turları 1200 bahta almak mümkün ( Ulusal Park ücreti 300 baht dahil). Krabi turlarındaki adalar görsel olarak güzel olsa da su berrak değil yani şnorkel dağıtıyorlar ama pek bir işe yaramıyor. Su altı dünyası için Phi Phi civarı çok daha tatmin edici. Gün batımları yine de muhteşem oluyor. Drone ile çekim yapan birini yakaladım:
Güney Tayland’da epey bir Müslüman kitle var. Ao-nang’da gördüğüm yerli kadınların hepsi kapalıydı. Biraz yürüdüğünüzde Alaaddin’in lambası tadında bir cami karşınıza çıkıyor.
4 Islands Turu
Phra Nang Beach, Chicken Islan, Tup Island, Ko Poda
Bu tur dört yerde duruyor. İlk durak Phra Nang Cave aynı zamanda ünlü Railay Beach’in yanında. Burası sanırım çocuk isteyenlerin dua ettiği bir yer. Etrafta bir sürü penis yerleştirilmiş ve bırakılmış durumda. Araştırdığıma göre Hinduzim’in etkileriyle Şiva’nın erkeklik organını temsil eden “Lingam“lar da buraya bırakılıyormuş.
Maalesef su çok berrak değil, şnorkel çok işe yaramıyor.
Bir sonraki durak Tavuk Adası, buranın özelliği adadaki çıkıntıların profilden tavuğa benzemesi. Burada da şnorkel yapmak için duruyoruz lakin hiçbir yer Phi Phi tadı vermiyor. Sonrasında Tup adasına gidiyoruz. İlginç bir yer burası iki adayı birleştiren bir sahil var. Gel gitle su altında kalıyor ya da yüzeye çıkıyor. Burada ilk defa “cornet fish” / “külah balığı” görüyorum. Po Da adasında yemek molası veriyoruz.
Hong Adası Turu
Hong Island, Ko Phakbia, Hong Lagoon, Lading Island
Lagunlar genel olarak çok güzel oluyor ama gel-gitten dolayı lagunda denize giremedik. Bu turda en hoşuma giden ada Lading oldu. Hem palmiyelerin görüntüsü hem de suyun rengi diğerlerine göre daha farklıydı. Ko Phakbia da Tup Island gibi gel-gitle çifte sahil oluyor ve komşu adaya yürüyebiliyorsunuz.
D&E’s Jungle Kitchen
Ao-nang’da Thai yemeği için doğru adreslerden birisi burası. biz tesadüfen keşfettik meğer rezervasyon yapmadan yer bulmak zor oluyormuş. İçeride bizi tatlı bir sürpriz karşıladı. Restoranın şirin maskotu yavru bir köpek:)
Pingback: Chiang Mai | egecita