Bir Alman şehri daha görelim dedik NWH eyaletine düştü yine yolumuz. Köln ve Bonn’u gezmiştim bu sefer kısmet Düsseldorf’taymış. Açıkçası diğer şehirlere göre daha sıkıcı buldum burayı. Kunstsammlung K21’i epey beğendim; Rheinturm’u beğendim. Bağdat Caddesivari Königsallee’de çok farklı bir şey yok. Alışveriş caddesi. Biraz ruhsuz geldi şehir. Tüm dükkanların dışında eski moda aynı fontla yazılmış çıkartmalı reklamlar… Pek orijinal bir yer göremedim Japon mahallesi hariç. En görülmesi gereken yerlerden biri olan Schloss Benrath’ı gezdim. Saray hayranı biri olarak beni en çok tatmin eden yerlerden biri oldu.
NWR KunstSammlung üç parçadan oluşuyor: K20 Grabbeplatz, K21 Ständehaus ve Schmela Haus. Biz K21’e gidiyoruz. Çarşamba günleri 22:00’ye kadar açık ve her ayın ilk Çarşamba’sı 18:00’den sonra ücretsiz. Önünde içinde ördekler yüzen bir gölet olan, 19.yy’da parlamento binası olarak kullanılan tarihi bir yapı burası.
In Orbit isimli çalışma epey şaşırtıcı. Ağda yürüyen örümcekler misali binanın tepesine konuşlanmış çelik ağlardan yapılmış bir düzenekte gezinme fırsatı sunuyor. Onar kişilik gruplarla içeri alınıyorsunuz; özel bir kıyafet giyiyorsunuz ve seans başlıyor.
Düsseldorf’un sanatsal kısmından faydalandıktan sonra bir de karnaval sonrası ıssızlaşan Köln’ü görelim diyoruz, malumunuz Fasching vardı fakat denk gelemedik biz. Köln’de Hauptbahnhof’un yani ana tren istasyonunun hemen dibinde Museum Ludwig bulunuyor. Her ayın ilk Perşembe’si 22:00’ye kadar açık bu müze de . İçinde Andy Warhol’un farklı pop-art eserleri, Picasso’dan bazı parçalar, Marc Chagall’dan parçalar ve genel olarak Alman Ekspresyonistlerin eserleri var.