Eski Istanbul, Konstantiniye öncesi İstanbul bende hep merak uyandırmıştır. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin tarihi…
Netflix’te yayına giren Rise of Empires: Ottoman‘ ı seyredince de bu his tekrar depreşti. Art arda keşiflerimi sizle de paylaşmak istedim….
2015 yılında Pera Müzesi’nde bir sergiye denk gelmiştim. Bizans’ta sağlık, tıp ve iyileşme üzerine olan bir sergiydi. Bir de videoya takılmıştım.
Video, Bizans zamanındaki su yollarını gösteriyordu. O zamana ait bir sürü bina üç boyutlu olarak kurgulanmıştı. Resmen yaşadığım İstanbul’u o yüz yıllarda hayal etmeme yardımcı olan hayran kaldığım bir video olmuştu. Videonun sahibi olan Byzantium1200 ile iletişime geçtikten sonra 2016 yılında YouTube üzerinden yayınlanabileceği bilgisini aldım. Buyrunuz, sahibi gömmeyi engellemiş olduğundan tıklarsanız ek sayfa olarak açılacaktır:
Bu sadece bir kesit, kanalın buna benzer başka eserleri de var. Hipodrom Meydanı, Çemberlitaş’ın eski görünümü beni oldukça etkiledi…
Şimdi de tesadüfen bir tweete denk geldim ve öğrendim ki Stanford’dan iki akademisyen Aya Sofya’da ilahi okunsaydı akustiği nasıl olurdu diye bir çalışma yapmışlar, bununla ilgili bir podcast var. Gerekli izinleri aldıktan sonra ziyaret saatlerinin dışında içeride bir balon patlatıp bunun kaydını almışlar. Daha sonrasında bu kayıt teknik olarak incelenerek gerekli filtreler oluşturulmuş.
Portland/Oregonlu ortodoks ilahileri seslendiren Cappella Romana isimli koro grubunun orta çağ Bizans ilahileri üzerine de bu filtre yerleştirilmiş. Sonuç m-u-a-z-z-a-m. İsteyen Spotify’dan bile bu şarkıları dinleyebilir: Lost Voices of Hagia Sophia
Aşağıdaki videoda nasıl bir his olduğuna dair bir fikir alabiliyorsunuz.