Saborna Crkva u Bijeljini
Uzun bir aradan sonra Bosna Hersek’e tekrar gitme şansım oldu. İlk seferi Sarajevo/Saraybosna‘da yapmıştım ikincisi Tuzla Havalimanı’ndan başlayıp Bjeljina’ya devam eden düğün ana başlıklı bir gezinti oldu.
İlk izlenimlerim doğal olarak havalimanından oldu. Gelin ve damat Almanya’da yaşadıklarından gelenlerin çoğu Almandı ve büyük bir hayret içinde havalimanından başlayarak söylenmeye başladılar. Hak verilecek gibiydi diyebilirim; sanırsam renove ediliyor ve inşaat devam eden bir alana iniyorsunuz. Pek güvenli gelmiyor ortam ve şartlar, epey ilkel koşullar var. Belki şu anlatmama yardımcı olabilir:
Havaalanı dışına taşan kilometreyi bulan check-in kuyruğu da cabası! Buradan kiraladığımız araçla Bjeljina’ya yola çıkıyoruz. Neyse ki konvoyda bilinguel kişiler var yolda kayboldukça sora sora ilerliyoruz. Sonradan haberimiz oluyor eve yemeğe çağıran bile olmuş :)
Düğün Stanišići Ethno Village olarak geçen anladığım kadarıyla da bölgenin en havalı otelindeydi. Bir nevi Disney World konsepti vardı otelde. Önünde yapay bir göl, üzerinde yüzen gemiler, bir değirmen, Mostar köprüsüne benzeyen bir köprü…
Gelelim Düğüne
İlk olarak kilise merasimi için yola çıktık. Yolda çok süslü başka bir kilise gördük. Sanırım orayı da düşünmüşler sonra diğerinde yapmışlar. Kilisedeki tören izlemeye şayandı. Rahip bireylere ayrı ayrı evlenme isteklerini sorduktan sonra ellerini beyaz bir kurdele ile birleştirdi. Her birine de altın yaldızlı bir taç taktı ve şarap içirdi. Sonrasında da tütsü yaktı ve kilisede üç-dört kez tur attı gelin-damat.
Kilise merasimi düşündüğümden daha kısa sürdü. Alışılageldiği gibi oturmak için sıralar yoktu, ayakta izledik
Kilise çıkışı herkesi çekmişler; fotoğrafları görünce magazin dergisinden fırlamış gibi hissetim
Kutlama ve eğlence faslına gelince ise otelde aynı anda üç düğün vardı sanırım öyle büyük bir oteldi. Düğün öncesi terasta verilen kokteylde geleneksel olarak içinde schnaps bulunan bir matara elden ele dolaştırıldı. Elden ele dolaşırken bir yandan da ikram eden kişi Sırbistan bayrağı taşıyordu. Damat Sırp asıllı olduğundan oranın adetlerine göre yapıldı bu işler, gözlemlerime göre sınır şehirlerinden biri olan Bjeljina’da buna tölerans gösteriliyor.
Düğünde beni şaşırtan üç ayrı şarkıcı olmasıydı ve bunlar aynı anda sahne alıyorlar arada koro gibi arada sololar atarak… Halaylar eksik olmadı tabii. Bir şekil ayak uydurmaya çalıştım umarım göze batmadım :)
Yemek olarak da tanıdık tatlar vardı; lahana dolması gibi… Ama asıl tatlı masasından bahsetmeden edemeyeceğim ilk kez bu kadar dekoratif bir tatlı & meyve masası gördüm. Öyle ki kimse şu palmiyeye kıyıp da bozmadı!
Nikah şekeri olarak marzipanlı çikolata topları olan “Mozart Kugeln” tercih etmişler. Macarondan sonra gördüğüm yaratıcı tercihlerden: